“Şehirden ayrılmadan önce sandviç almak için arabada durduk”

Canan

Global Mod
Global Mod
25 Mar 2021
2,112
0
0
“Şehirden ayrılmadan önce sandviç almak için arabada durduk”
Çizgiyi kes


Sevgili günlük:

Eşim ve ben bir hafta sonunu Manhattan’daki gösterileri izleyerek geçirdikten sonra Ithaca’ya dönmek üzereydik. Kasabadan ayrılmadan önce arabada yemek için sandviç almak için durduk.

Sandviç dükkanına geldiğimizde henüz açılmamıştı, biz de büyüyen sırada yerimizi aldık. Biz beklerken yanıma bir kadın geldi ve kendisi diğer alışverişlerini yaparken sıradaki yerimizi paylaşmasına izin verip vermeyeceğimizi sordu.

Bu şekilde yerden tasarruf edilmesine izin verilip verilmediğini bilmiyordum ama yine de kabul ettim.

Kadın bana teşekkür etti ve belki de minnettarlığını vurgulamak için kolumun üst kısmına hafifçe vurdu. Sonra diğer kolunu kaldırdı ve iki eliyle pazımı sıktı.


“Eğitim almışsın” dedi.

– Arno Selco

yabani ot


Sevgili günlük:

Köşeyi döndüğümde kooperatifimizin bahçe duvarındaki dar ekim yatağının önünde çömelmiş, bitkileri söken bir adam gördüm. (Yabani otlar mı? Meşru büyüme mi? Emin değildim.)

Kafam karışmıştı. Adamı komşularımdan biri olarak tanıyamadım. Onun önünde durdum ve anahtarımı binanın kapısına koymaya başladım. Adama tekrar baktım. Sonunda başını kaldırdı.

“Bu güzel Boston sarmaşığının duvarda büyüyebilmesi için yabani otları topluyorum” dedi.

“Ah,” diye yanıtladım, “bu çok hoş.”

Onu orada bırakmak istedim.

“Ben peyzaj mimarıyım” dedi. “Yandaki parkı benim şirketim tasarladı.”


Bir cevap bulmak için uğraştım.

“Benim adım Michael” dedi. “Sokakta oturuyorum.”

Adamın, Brooklyn Köprüsü Parkı da dahil olmak üzere ofis işleri yapan Michael Van Valkenburgh olduğu ortaya çıktı.

Birkaç kelime konuştuk ve sonra uzaklaştı.

—Jane Stageberg

Central Park’ı Geçmek


Sevgili günlük:

Temmuz ayında güzel bir cumartesi sabahı Central Park’ta batıya doğru yürüyordum. Parkın doğu tarafındaki araba yoluna yaklaşırken durdum ve bisikletçilerin kuzeye doğru hızla ilerlemesini izledim.

Caddenin karşısına geçmek için beklerken bisikletli bir adamın gözüne çarptım. Parlak mavi bir forma giyiyordu ve kaskı yoktu. Yanımdan geçerken bana gülümsedi.


Yürümeye devam ettim, batı tarafındaki araba yoluna ulaştığımda tekrar durakladım ve bu sefer bulanık bir şekilde güneye doğru koşan bisikletçileri izledim.

Düşüncelere dalmıştım, bir bisiklet zilinin delici sesinin beni şaşkınlığımdan çıkaracağı sessiz bir anı bekliyordum.

Başımı kaldırdığımda mavi formalı adamı gördüm. Tekrar gülümsedi. Benim batıya doğru yürümem için gereken sürede o, Central Park döngüsünün üst yarısını iki tekerlek üzerinde tamamlamıştı.

Gülümsemesi kısa sürede kahkahaya dönüştü.

“Sensin!” O ağladı.

“Sensin!” Cevap verdim.

-Nina Moske

Odanın ortasında


Sevgili günlük:

New York’ta doğdum ve yıllardır kızlarımı şehre getiriyorum.

Gezilerimizden birinde Lincoln Center yakınında birçok kez yemek yediğimiz bir restorana gittik. Kızımın şehirde yaşayan iki üniversite arkadaşı da aramıza katıldı.

Etrafımızdaki yoğun sohbetin tadını çıkarabilmek için yemek odasının ortasında bir masa istedim.

Oturduğumuzda, yakınlarda oturan bir kadının, görünüşe bakılırsa ailesiyle, genç ve yaşlı üyeleriyle birlikte oturduğunu fark ettim ve o da beni fark etmiş görünüyordu. Kızlarım, onların arkadaşları ve ben içkilerimizi sipariş ettikten sonra kadın omzuma dokundu.

“Çantanı seviyorum” dedi. Kızlarımdan birine ait olduğunu söyledim.

Kadın konuşmaya devam etti ve kısa sürede kızlarım da katıldı. Biz farkına bile varmadan onun masası (ebeveynleri, kocası, ergenlik çağındaki kızı) ve bizimki uzun zamandır kayıp olan bir aile gibi davranmaya başlamıştı.

Yemekler geldi ve hepimiz yemeye başladık. Garsona, içtikleri bir şişe şarabı daha getirmesini söyledim. Yeni arkadaşım yanıma geldi ve bana sarıldı. Ben de ona sarıldım. Hiçbir şey söylemedik.


Tatlı siparişi vermeden önce bizim için çeşitli ikramlar sipariş ettiler. Güldük. Garsona tatlı getirmesini söyledim, tatlılar gelince alkışladılar. Biz tezahürat yaptık.

Ayrılmak için kalktılar ve yeni arkadaşımla tekrar sarıldık.

“İyi bir hayat dilerim” dedim.

“Kendine iyi bak,” diye yanıtladı.

– Candace Wayne

‘Bazıları Sıcak Sever’


Sevgili günlük:

Eşim ve ben Shubert Tiyatrosu’nda “Bazıları Sıcak Sever” gösterisine katıldık.

Gösteri başlamadan hemen önce, koridordaki de dahil olmak üzere arkamızdaki koltuklara iki kadın yaklaştı.