Mal Da Yalan Mülk De Yalan Sözünü Kim Söylemiştir ?

Canan

Global Mod
Global Mod
25 Mar 2021
2,382
0
0
**“Mal da Yalan Mülk de Yalan” Sözünün Anlamı ve Kim Tarafından Söylendiği Üzerine Bir İnceleme**

“Mal da yalan, mülk de yalan” sözü, halk arasında derin bir anlam taşıyan ve özellikle hayatın geçiciliği hakkında düşünmeyi teşvik eden bir deyimdir. Bu söz, özellikle toplumda sahip olunan maddi değerlerin geçici ve yanıltıcı olabileceğine dair güçlü bir mesaj verir. Peki, bu sözü kim söylemiştir? Sözü söyleyen kişi kimdir, ve bu sözün derin felsefi anlamı nedir? Bu makalede, “mal da yalan mülk de yalan” sözünün arkasındaki felsefeyi, tarihsel bağlamı ve halk kültüründeki yeri üzerinde durulacaktır.

**“Mal da Yalan, Mülk de Yalan” Sözünü Kim Söylemiştir?**

“Mal da yalan mülk de yalan” sözü, ünlü Türk halk şairi Karacaoğlan’a aittir. Karacaoğlan, 17. yüzyılın önemli halk şairlerinden biri olarak Türk halk edebiyatında önemli bir yer tutar. Hem halk şairi olarak hem de ozan olarak tanınan Karacaoğlan, yaşamı boyunca halkı aydınlatmaya, insanları doğru yola yönlendirmeye çalışan bir sanatçıdır. Onun şiirlerinde, aşk, doğa, insanın manevi hali ve sosyal hayat gibi konular işlenir. “Mal da yalan mülk de yalan” sözünün Karacaoğlan’a ait olması, onun dünyaya bakış açısını da anlamamıza yardımcı olur.

Bu söz, Karacaoğlan’ın hayatın geçici ve maddi değerlerin zamanla kaybolan yanlarını vurguladığı bir bakış açısını yansıtır. Özellikle dönemin feodal yapısında, sahip olunan mal ve mülklerin insanı mutlu etme noktasında yeterli olmadığını, gerçek huzurun ve değerlerin maneviyatla ve içsel zenginliklerle ölçülmesi gerektiği mesajını verir.

**Sözün Anlamı ve Felsefi Derinliği**

“Mal da yalan mülk de yalan” sözü, sadece bir maddi dünya eleştirisi değil, aynı zamanda insanın içsel değerlerine odaklanma çağrısı yapar. Bu söz, tüm insanlara, yaşamlarında neyin gerçek değer taşıdığını sorgulatır. Hayatta kalıcı olan tek şeyin insanın iç dünyası, sevgisi ve manevi değerleri olduğu vurgulanır.

Bundan anlaşılması gereken, sahip olunan malların ve mülklerin bir insanın kimliğini ya da gerçek değerini belirlemediğidir. İnsanlar, sahip oldukları servetlere aşırı bağlı hale geldiklerinde, bu şeylerin birer yalan olduğuna, yani geçici ve aldatıcı olduğuna vurgu yapılır. Zenginlik, mutluluğun ya da huzurun garantisi değildir. Karacaoğlan, bu öğretiyi halkına ileterek, onları maddi şeylere karşı duyarsızlaştırmış ve gerçek zenginliğin ruhsal olacağını anlatmaya çalışmıştır.

**“Mal da Yalan, Mülk de Yalan” Sözünün Toplumdaki Yeri**

Karacaoğlan’ın sözleri, halk arasında sıkça dile getirilmiş ve jenerasyonlar boyunca dilden dile dolaşmıştır. “Mal da yalan mülk de yalan” sözü, köylerde ve kasabalarda, toplumun maddi hırslarına karşı bir uyarı olarak kullanılmıştır. Çoğu zaman bu tür sözler, bir kişinin malvarlığını göstermektense, insanlara manevi değerlere ve içsel huzura yönelmenin gerekliliğini anlatmak için dile getirilir. Ayrıca bu söz, insanın ölüm ve hayatın geçiciliği üzerine derin düşünmesini teşvik eder. Sonuçta mal ve mülk, ölümlü olan bir bedenin arkasında hiçbir şey bırakmaz.

**Karacaoğlan’ın Eserlerinde Hayatın Geçiciliği ve “Mal da Yalan, Mülk de Yalan” Sözü**

Karacaoğlan’ın eserlerinde sıkça rastlanan temalardan biri hayatın geçiciliği ve doğanın insana sunduğu güzelliklerdir. O, insanın gerçek anlamda değerli olan şeylerin peşinden gitmesi gerektiğini vurgular. Özellikle doğa temalı şiirlerinde, geçici olanın ne olduğunu, gerçek mutluluğun ve huzurun nerede bulunduğunu dile getirir. Karacaoğlan’ın şiirlerinde; sevgilinin veya doğanın güzelliklerinin arkasında aslında daha derin anlamlar bulunur.

“Mal da yalan mülk de yalan” sözü bu bakımdan, sadece maddiyatın ötesindeki şeyleri anlamak ve bu anlayışla yaşamak gerektiğini anlatır. Karacaoğlan’ın şiirlerinde hayatın geçici olduğunu ve ölümün, sahip olunan tüm şeyleri alıp götüreceğini ifade etmesi, halkın bu sözlere ne kadar büyük bir değer verdiğini gösterir.

**“Mal da Yalan Mülk de Yalan” Sözünün Günümüzdeki Yeri**

Günümüzde, “mal da yalan mülk de yalan” sözü, toplumda maddi değerlere dayalı bir hayat tarzının sorgulanması gerektiğini hatırlatan bir öğreti olarak kullanılmaktadır. Modern dünyada insanlar, maddiyatın peşinden koşarken, duygusal ve manevi değerleri göz ardı edebilmektedir. Bu söz, bu tür bir yaklaşımın yanlışlığını ve geçici olduğunu gösterir. Karacaoğlan’ın çağdaşları, zamanında bu sözü halk arasında yaygınlaştırarak, yaşamda gerçek zenginliğin içsel huzur ve insanlık değerlerinde olduğunu anlatmışlardır.

Sonuç olarak, “mal da yalan mülk de yalan” sözü, sadece bir maddi dünya eleştirisi değil, aynı zamanda insanın manevi değerlerine odaklanması gerektiğine dair güçlü bir hatırlatmadır. Bu söz, insanlar için gerçek huzurun maddiyatla değil, içsel değerlerle ve ruhsal doyumla elde edilebileceğini anlatır.

**Bu Sözü Kim Söyledi ve Ne Anlatmak İstedi?**

Bu sözün sahibi olan Karacaoğlan, sadece bir halk şairi değil, aynı zamanda halkın duygusal ve manevi durumuna ışık tutan bir felsefeci olarak da kabul edilebilir. Onun şiirleri ve söylemleri, halkın derin sorunlarına dair sezgisel bir bakış açısı sunar. “Mal da yalan mülk de yalan” sözü de, toplumun maddi dünyasına dair bir eleştiri ve manevi değerlere odaklanma çağrısıdır. Zamanla bu söz halk arasında bir yaşam felsefesi haline gelmiş ve insanları daha derin düşünmeye sevk etmiştir.

**Sonuç: Karacaoğlan’ın Mirası ve Sözün Geleceği**

“Mal da yalan mülk de yalan” sözü, Türk halk edebiyatının derinliklerinden gelen önemli bir öğretiyi taşır. Hem maddiyatın geçiciliğini hem de manevi değerlerin kalıcılığını vurgulayan bu söz, yalnızca Karacaoğlan’ın dönemiyle sınırlı kalmamış, günümüzde de geçerliliğini koruyan bir öğreti olmuştur. Bugün, zenginlik ve mal-mülk üzerine kurulu bir dünyada, Karacaoğlan’ın sözleri hala halkın vicdanında yankı bulmaktadır. Bu öğreti, sadece bir halk deyimi olmanın ötesine geçerek, insanlara yaşamda gerçek değerleri arama konusunda derin bir mesaj verir.