Kesb Anlayışı Nedir ?

BanaDediKi

Global Mod
Global Mod
26 Eki 2020
1,540
0
0
Kesb Anlayışı Nedir?

Kesb anlayışı, İslam düşüncesinde insanın sahip olduğu irade ve çabasıyla kazandığı kazançları ifade eden bir terimdir. Bu kavram, insanın dünyadaki eylemleri ve kazandığı başarılar ile ahlaki sorumlulukları arasındaki ilişkiyi açıklar. Kesb, Arapça bir kelime olup "kazanmak" veya "edinmek" anlamlarına gelir. İslam düşüncesinde ise kesb, insanın kendi iradesiyle gerçekleştirdiği eylemler sonucu elde ettiği fiili başarıları ifade eder. Bu kavram, kader anlayışı ile birlikte ele alındığında, insanın iradesi ile Allah’ın takdiri arasındaki dengeyi anlamamıza yardımcı olur.

Kesb ve Kader İlişkisi

Kesb anlayışının anlaşılabilmesi için, kader kavramı ile ilişkisi üzerinde durulması önemlidir. İslam’da kader, Allah’ın her şeyi önceden bilmesi ve planlaması anlamına gelir. Bununla birlikte, insanlara özgür irade verilmiştir ve bu irade doğrultusunda bireyler kendi seçimlerini yaparak eylemlerini gerçekleştirirler. Kesb, işte bu özgür irade ile ortaya çıkan kazançtır. Kader, Allah’ın her şeyi önceden bildiği bir plan olarak kabul edilirken, kesb insanın bu planda ne kadar özgür olduğunu ve sorumlu olduğunu açıklar.

Kesb ile kader arasındaki ilişki, klasik İslam felsefesinde en çok tartışılan konulardan biridir. Bazı düşünürler, insanın bütün eylemlerinin Allah’ın takdirine bağlı olduğunu savunurken, diğerleri insanın özgür iradesinin ve sorumluluğunun kesb ile ortaya çıktığını belirtirler. Bu tartışmalar, insanın hem özgür iradeye sahip olduğunu hem de her şeyin Allah’ın iradesine dayandığını dengelemeye çalışır.

Kesb Anlayışının Ahlaki Boyutu

Kesb anlayışının bir diğer önemli yönü ise, ahlaki sorumluluk ile olan ilişkidir. İnsan, kesb yoluyla kazandığı eylemlerinin sorumluluğunu taşır. Yani, bir insanın gerçekleştirdiği iyi veya kötü davranışların karşılığı, onun kazancı olarak değerlendirilir. Bu, ahlaki sorumluluğun ve bireysel hesap verilebilirliğin temelidir. İslam, bireyin özgür iradesiyle yaptığı her eylemin, onun ahlaki sorumluluğunu taşıyacağına inanır. Dolayısıyla, kesb anlayışı, kişinin hem dünyadaki yaşamında hem de ahiretteki hesabında belirleyici bir rol oynar.

Kesb’in ahlaki boyutu, sadece bireysel sorumlulukla sınırlı değildir. Toplumda yapılan eylemler, sosyal sorumlulukları da içerir. Kişi, toplumuna ve çevresine karşı da sorumludur ve yaptığı eylemler toplumun huzuruna katkı sağlar. Bu anlamda kesb, sadece bireysel değil, aynı zamanda toplumsal bir boyut da taşır. Kişinin doğru ve ahlaki bir yaşam sürmesi, yalnızca kendisini değil, tüm toplumu etkiler.

Kesb ve İlahi Adalet

İslam düşüncesinde ilahi adalet, Allah’ın her şeyde adil olması ve hiçbir şekilde zulmetmemesi anlayışını ifade eder. Kesb, bu adaletin bir yansımasıdır. İnsanlar, kendi iradeleriyle kazandıkları eylemlerinin karşılığını görürler. Bir insan, yaptığı iyi eylemler ile ödüllendirilirken, kötü eylemlerinin karşılığını da çeker. Bu da ilahi adaletin temel bir prensibidir. Kesb, bireyin hem dünyevi hem de uhrevi olarak adaletle yüzleşmesini sağlar.

Birçok İslam düşünürü, kesb ve kader arasındaki dengeyi açıklarken ilahi adaletin önemini vurgulamışlardır. Eğer insanlar, kesb yoluyla kendi eylemlerinin sorumluluğunu taşırsa, o zaman Allah’ın adaletine olan inanç daha da güçlenir. Çünkü Allah, insanları özgür iradeleriyle yaptıkları eylemler üzerinden değerlendirir. Kesb’in bu şekilde ilahi adaletle bağdaştırılması, bireyin hayatındaki sorumlulukları anlamasında önemli bir rol oynar.

Kesb Anlayışı ve İslam Hukuku

Kesb anlayışı, İslam hukukunda da önemli bir yer tutar. İslam hukukunda, bir bireyin sahip olduğu mal ve mülk, yaptığı eylemler ve kazançlarıyla ilişkilendirilir. Yani, bir insan kazancını helal yoldan elde ediyorsa, bu kazancın ona ait olduğu kabul edilir. Eğer kazanç haksız veya haram yollardan elde edilmişse, bu durumda kişi sorumlu tutulur. Bu durum, kesbin hukuki bir yansımasıdır. İslam hukukunda, kesb, sadece bireyin maddi kazançlarıyla değil, aynı zamanda manevi kazançlarıyla da ilişkilidir.

İslam hukuku, bireylerin sorumluluklarını belirlerken kesb anlayışını dikkate alır. İnsan, kazandığı her şeyin, yaptığı her işin, sadece kendi iradesiyle ve gayretiyle elde ettiği bir sonuç olduğunu kabul eder. Bu, kişiyi daha dikkatli ve sorumlu bir şekilde davranmaya teşvik eder.

Kesb Anlayışının Günümüz Toplumlarında Önemi

Kesb anlayışı, günümüzde bireylerin sorumluluk ve özgürlük anlayışlarını şekillendiren önemli bir kavramdır. Modern toplumlarda, bireylerin özgür iradeleriyle aldıkları kararlar ve gerçekleştirdikleri eylemler, onların kişisel ve toplumsal sorumluluklarını doğurur. Kesb, bireylerin kendilerini ve toplumu daha iyi bir yere getirebilmesi için önemli bir referans noktasıdır. Bu anlayış, bireysel başarıları ve toplumsal huzuru sağlamak için önemli bir rol oynar.

Kesb, aynı zamanda bireylerin ahlaki gelişiminde de etkili bir kavramdır. İnsanlar, yaptıkları eylemlerle kazandıkları deneyimlerle olgunlaşır ve hayatlarına yön verirler. Dolayısıyla kesb, sadece maddi kazançlar değil, aynı zamanda manevi bir büyüme ve gelişmeyi de ifade eder. Günümüzde, bireylerin yalnızca bireysel başarıları değil, aynı zamanda toplumlarına katkı sağlamaları da önemli görülmektedir.

Sonuç

Kesb anlayışı, İslam düşüncesinde hem bireysel hem de toplumsal sorumluluğu vurgulayan önemli bir kavramdır. İnsan, özgür iradesiyle yaptığı eylemlerin sorumluluğunu taşır ve bu eylemler, hem dünyadaki hem de ahiretteki kazançlarını belirler. Kesb, kaderin ve ilahi adaletin bir yansıması olarak, insanın özgürlüğü ile Allah’ın takdiri arasındaki dengeyi kurar. Bu anlayış, bireylerin yaşamlarında sorumluluk bilinciyle hareket etmelerini teşvik eder ve toplumsal huzuru sağlamada önemli bir rol oynar. Günümüz dünyasında da kesb, bireylerin hem maddi hem de manevi başarıları için temel bir kavram olarak değerini korumaktadır.