Kayı İnşaat personelleri davayı kazandı: İhaleci müteahhitleri alt ettik DUVAR – İnşaat-Sen Kayı İnşaat Çalışanları Uyumu, Kayı İnşaat’ın Cezayir’deki şantiyelerinde çalışan ve haklarını alamayan çalışanların 20 ay süren gayretin akabinde açtıkları davayı kazandığını ve tüm haklarını alacaklarını duyurdu.
‘İŞÇİLER KAZANDI, BİZ KAZANDIK. KAYI İNŞAAT PERSONELLERİ TÜM HAKLARINI KURUŞU KURUŞUNA ALIYOR’
Anka’nın aktardığı açıklamada şunlar kaydedildi:
“İnşaat-Sen Kayı İnşaat Emekçileri Uyumu olarak, bu arbedenin sonunda tüm personellere ve dostlarımıza keyifli haberi veriyoruz: Personeller kazandı, biz kazandık. Kayı İnşaat emekçileri tüm haklarını kuruşu kuruşuna alıyor. Batık şirketleri, ihaleci müteahhitleri, iflasçı bankaları alt ettik. İşverenlerin iflas planı bozuldu, Kayı İnşaat çalışanları kazandı. 500 inşaat çalışanı, Kayı İnşaat’ın yurt dışı şantiyelerinde çalıştı. Hak edişlerini alamadılar. Birlik olduk, 20 ay boyunca büyük bir çaba yürüttük.
‘İŞÇİ ALACAKLARININ GASPI ÜLKE GERÇEĞİ OLMAYACAK’
Mücadelemiz başladığında, ortada yalnızca işverenin 2 yıldır süren ‘ödeyeceğim’ vaadi vardı. Kayı İnşaat işvereni Coşkun Yılmaz, şirketin kasasını oldukçatan boşaltmıştı. Konkordato sürecinde Kayı İnşaat’a ilişkin elimizde tek bir somut varlık vardı. Bu, Gaziantep Kent Hastanesi hisseleriydi. Bu varlığı konkordato ile açığa çıkardık. Birinci duruşmada ‘iflas’ diyerek sıraya dizilen onlarca banka vardı. İflas, bankalara yarayacaktı. Bankalara ‘çekileceksiniz’ dedik. Ellerini ovuşturan işveren, banka avukatlarını kenara ittik. Emekçi sınıfının aklı ile sermaye hukuku temsilcilerini tanıştırdık. Müsaade vermedik, konkordato personeller lehine uzatıldı. Çalışanlar en art sıraya itilmeye çalışıldı. Personel alacaklarını yok saymalarına müsaade vermedik. ‘Öncelik işçilere’ diyerek değişmez denen kanunlara karşı yürüdük.
Bankalar geri adım attı, başka alacaklılar geri adım attı. Öncelik personellerin oldu. hiç bir ayrıntısı kaçırmadık, palavra yok. ‘Onların danışmanları, müdürleri, akıl hocaları, hukuk müşavirleri var ise emekçi sınıfının sendikaları, öncüleri, örgütçüleri var’ dedik. Payların satılarak personel alacaklarının ödenmesini takip ettik. Gün gün, adım adım, birlikle, çabayla, akılla, disiplinle, ciddiyetle. Zafer bizim. Uğraşımız bir alacak-verecek davasından ibaret değil. Krizin yerle bir ettiği şirketler ülkenin gerçeği. Lakin emekçi alacaklarının gaspı ülke gerçeği olmayacak. Kazandığımız bu arbede, bu tecrübe öteki çalışanlarla buluşacak. Yeni örgütlenmelerin önünü açmak için tüm gayretimizle yürümeye devam edeceğiz.
‘2 EKİM’DE ZAFERİMİZİ KUTLAYACAĞIZ’
2 Ekim Pazar günü saat 14:00’te, İstanbul Şişli Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde Kayı İnşaat emekçileriyle zaferimizi kutlayacağız. 20 ay boyunca süren çabamızda yanımızda olan tüm emek dostlarına, tüm basın işçilerine teşekkür ediyoruz. Zafer halayını daima bir arada çekmeye sizleri de davet ediyoruz.” (HABER MERKEZİ)
‘İŞÇİLER KAZANDI, BİZ KAZANDIK. KAYI İNŞAAT PERSONELLERİ TÜM HAKLARINI KURUŞU KURUŞUNA ALIYOR’
Anka’nın aktardığı açıklamada şunlar kaydedildi:
“İnşaat-Sen Kayı İnşaat Emekçileri Uyumu olarak, bu arbedenin sonunda tüm personellere ve dostlarımıza keyifli haberi veriyoruz: Personeller kazandı, biz kazandık. Kayı İnşaat emekçileri tüm haklarını kuruşu kuruşuna alıyor. Batık şirketleri, ihaleci müteahhitleri, iflasçı bankaları alt ettik. İşverenlerin iflas planı bozuldu, Kayı İnşaat çalışanları kazandı. 500 inşaat çalışanı, Kayı İnşaat’ın yurt dışı şantiyelerinde çalıştı. Hak edişlerini alamadılar. Birlik olduk, 20 ay boyunca büyük bir çaba yürüttük.
‘İŞÇİ ALACAKLARININ GASPI ÜLKE GERÇEĞİ OLMAYACAK’
Mücadelemiz başladığında, ortada yalnızca işverenin 2 yıldır süren ‘ödeyeceğim’ vaadi vardı. Kayı İnşaat işvereni Coşkun Yılmaz, şirketin kasasını oldukçatan boşaltmıştı. Konkordato sürecinde Kayı İnşaat’a ilişkin elimizde tek bir somut varlık vardı. Bu, Gaziantep Kent Hastanesi hisseleriydi. Bu varlığı konkordato ile açığa çıkardık. Birinci duruşmada ‘iflas’ diyerek sıraya dizilen onlarca banka vardı. İflas, bankalara yarayacaktı. Bankalara ‘çekileceksiniz’ dedik. Ellerini ovuşturan işveren, banka avukatlarını kenara ittik. Emekçi sınıfının aklı ile sermaye hukuku temsilcilerini tanıştırdık. Müsaade vermedik, konkordato personeller lehine uzatıldı. Çalışanlar en art sıraya itilmeye çalışıldı. Personel alacaklarını yok saymalarına müsaade vermedik. ‘Öncelik işçilere’ diyerek değişmez denen kanunlara karşı yürüdük.
Bankalar geri adım attı, başka alacaklılar geri adım attı. Öncelik personellerin oldu. hiç bir ayrıntısı kaçırmadık, palavra yok. ‘Onların danışmanları, müdürleri, akıl hocaları, hukuk müşavirleri var ise emekçi sınıfının sendikaları, öncüleri, örgütçüleri var’ dedik. Payların satılarak personel alacaklarının ödenmesini takip ettik. Gün gün, adım adım, birlikle, çabayla, akılla, disiplinle, ciddiyetle. Zafer bizim. Uğraşımız bir alacak-verecek davasından ibaret değil. Krizin yerle bir ettiği şirketler ülkenin gerçeği. Lakin emekçi alacaklarının gaspı ülke gerçeği olmayacak. Kazandığımız bu arbede, bu tecrübe öteki çalışanlarla buluşacak. Yeni örgütlenmelerin önünü açmak için tüm gayretimizle yürümeye devam edeceğiz.
‘2 EKİM’DE ZAFERİMİZİ KUTLAYACAĞIZ’
2 Ekim Pazar günü saat 14:00’te, İstanbul Şişli Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde Kayı İnşaat emekçileriyle zaferimizi kutlayacağız. 20 ay boyunca süren çabamızda yanımızda olan tüm emek dostlarına, tüm basın işçilerine teşekkür ediyoruz. Zafer halayını daima bir arada çekmeye sizleri de davet ediyoruz.” (HABER MERKEZİ)