İntrakranial anevrizmanız var mı? İntrakranial anevrizmalar olağan popülasyonda rastgele bir niçinle hayatını yitiren bireylerin yapılan otopsilerinde %3-5 oranında tespit edilmiştir. Fakat bu kadar sık görülmesine karşı bu anevrizmaların kanama oranı 13-15/100 000 dir. Yani mevcut olan bu anevrizmaların epeyce az bir kısmı kanamaya (beyin kanaması-subaraknoid kanama) meyillidir.
Lakin anevrizmaya bağlı oluşan beyin kanamaları maalesef epey benign seyirli değildir. Bu tip hastaların %30-35’i kanamayı takiben kaybedilir, %30-35′ ise tüm tıbbi ve cerrahi müdahalelere karşın önemli nörolojik sekel bırakacak biçimde hayatlarını devam ettirmek zorunda kalırlar. Fakat %30 luk bir hasta popülasyonu tüm yapılan tıbbi ve cerrahi müdahaleler daha sonrası olağan hayatlarına dönerler.
Yüz bireyden 3-5 kişinin taşıdığı ne vakit patlıyacağı belirli olmayan bir saatli bombayı başının ortasında kim taşımak ister sorusuna ise yanıt herbiçimde hiçkimsedir.
İntrakranial anevrizmaların tespiti yani daha bulgu vermeden kanama yapmadan evvelce tespiti öncelikli bir gözetici tedavi prosedürü olmalıdır.
Anevrizmaların tespiti ise artık noninvaziv ve rastgele bir ışınıma maruz kalmadan %95 otanında bir güvenilirlikle İntrakranial MR angiografi görüntüleme ile yapılabilir.
Ayrıyeten Aorta koartasyonu, polikistik böbrek hastalığı, Mukopolisakkaridozlar, Fibromuskuler Displazi üzere hastalıklarda anevrizma görülme sıklığı devasa yükseklikte olduğu için bu küme hastalarda 3 yılda bir MR angiografi ile denetim önerilir ve şayet anevrizma tespit edilirse yıllık yahut 6 aylık MR angiografi ile takibi yapılarak büyüdüğü tespit edildiğinde yahut daha evvelden de (ilk tespit edildiği zaman) müdahale edilebilir.
Olağan popülasyonda MR angiografi ile tespit edilen anevrizmaların çapı 5mm den büyükse müdahale edilebilir yahut takibe alınabilir. Şayet anevrizmanın büyüdüğü yahut 9-10 mmden büyük olduğu tespit edilirse buna müdahale etmek en akılcı yoldur.
TÜM BU SORULARIN KARŞILIĞINI ÇEKİLECEK BİR İNTRAKRANİAL MR ANGİOGRAFİ İLE BULMAK VE GEREĞİNİ YAPMAK MÜMKÜNDÜR!
Lakin anevrizmaya bağlı oluşan beyin kanamaları maalesef epey benign seyirli değildir. Bu tip hastaların %30-35’i kanamayı takiben kaybedilir, %30-35′ ise tüm tıbbi ve cerrahi müdahalelere karşın önemli nörolojik sekel bırakacak biçimde hayatlarını devam ettirmek zorunda kalırlar. Fakat %30 luk bir hasta popülasyonu tüm yapılan tıbbi ve cerrahi müdahaleler daha sonrası olağan hayatlarına dönerler.
Yüz bireyden 3-5 kişinin taşıdığı ne vakit patlıyacağı belirli olmayan bir saatli bombayı başının ortasında kim taşımak ister sorusuna ise yanıt herbiçimde hiçkimsedir.
İntrakranial anevrizmaların tespiti yani daha bulgu vermeden kanama yapmadan evvelce tespiti öncelikli bir gözetici tedavi prosedürü olmalıdır.
Anevrizmaların tespiti ise artık noninvaziv ve rastgele bir ışınıma maruz kalmadan %95 otanında bir güvenilirlikle İntrakranial MR angiografi görüntüleme ile yapılabilir.
Ayrıyeten Aorta koartasyonu, polikistik böbrek hastalığı, Mukopolisakkaridozlar, Fibromuskuler Displazi üzere hastalıklarda anevrizma görülme sıklığı devasa yükseklikte olduğu için bu küme hastalarda 3 yılda bir MR angiografi ile denetim önerilir ve şayet anevrizma tespit edilirse yıllık yahut 6 aylık MR angiografi ile takibi yapılarak büyüdüğü tespit edildiğinde yahut daha evvelden de (ilk tespit edildiği zaman) müdahale edilebilir.
Olağan popülasyonda MR angiografi ile tespit edilen anevrizmaların çapı 5mm den büyükse müdahale edilebilir yahut takibe alınabilir. Şayet anevrizmanın büyüdüğü yahut 9-10 mmden büyük olduğu tespit edilirse buna müdahale etmek en akılcı yoldur.
TÜM BU SORULARIN KARŞILIĞINI ÇEKİLECEK BİR İNTRAKRANİAL MR ANGİOGRAFİ İLE BULMAK VE GEREĞİNİ YAPMAK MÜMKÜNDÜR!